Direk konuya girmek gerekirse “salihkhoja.com” adlı web sitem hacklendi değerli okur. Bu yüzden 2 aydır üzerinde ara ara çalışmaya ve kurtarmaya çalışıyordum. Kurtaramadım maalesef, bende bütün verilerimi silmek zorunda kaldım. Allahtan başka bir blog sitemden şu an sitede bulunan yazıları aktarabildim.
Evlendikten sonra sanırım hiç yazı yazmamıştım bloğuma ve yazı yazmayı özlediğimi fark ettim.
Yazı yazmayı kitap okumaktan daha çok seviyorum. Bir şeyler ortaya koymak her zaman, ortaya konulmuş bir şeyleri tüketmekten daha güzel geliyor insana. Bu yüzde tekrardan yazı yazmaya başlamak istedim ve bloğumu harekete geçirmek için çalıştım.
Bir başka blog sitem olan “https://salihkhoja.wordpress.com/” ‘dan devam edecektim eğer buraya kurtaramasaydım. Yazıları da oradan aldım buraya.
Bu sıralar Web Programlamaya giriş dersleri alıyorum internet üzerinden. Bu konuda kendimi daha çok geliştirmek istiyorum sanırım. Sanırım diyorum çünkü bu kariyer yolunu ben bilerek seçmedim. Kader beni bu noktaya getirdi. Belki daha farklı yerlerde daha farklı işler yapıyor olacaktım. Fakat buradayım ve bu yolda en iyisi olmak için gayret göstermeliyim. O yüzden yazılımsal ve IT Altyapı konularında kendimi geliştiriyorum
Buralarda yokken hayatımda olan başka bir gelişme de klarnet hocası olmuş olmam. Şirketten bir arkadaşımın oğlu Çınar klarnet çalmayı çok istiyormuş ve benden kendisine yardım etmemi istedi. Bende seve seve kabul ettim. Çınar’a ders vermeyi çok seviyorum. Müzik ile ilgili bir şeyler yapmış olmak beni her zaman çok mutlu etmiştir ve etmeye de devam ediyor.
Müzik hayatımın her anında vardı diyebilirim.
- 3.Sınıf- 7. Sınıf arasında Konya’da okurken ev sahibimiz aynı zamanda benim okulda müzik öğretmenimdi. Adını, cemalini ve her türlü davranışlarını hâlâ hatırlıyorum. Aziz Civelek hocama kocaman sevgiler buradan.
- 7. sınıfta İstanbul’a taşındık ve okulum değişti. Burada ise müzik öğretmenim Burak MOLDUR ‘un tavsiyesi üzerine kendisinden okuldaki kurs saatlerinde ud eğitimi almaya başladım. Bu eğitimler okul esnasında haftada bir gün çarşamba günleri olarak 1,5 sene kadar devam etti. Sene sonu etkinliğinde bir ablayla birlikte ud çalarak gösteri yapmıştık bütün veliler önünde. İlk öğrendiğim eser olan “Bekledim de Gelmedin” ‘i icra etmiştik beraber. Ne güzel bir nihavend eserdir o…
- Daha sonra belki beni kimse teşvik etmediğinden lise de udumu bir dolabın üstüne koydum ve neredeyse 3 yıl boyunca yüzüne bakmadım. Lise 3’te tekrar elime aldım ve Burak hocamı arayarak yeniden derslere başlamak istediğimi söyledim. Hiçbir karşılık beklemeden kabul etti ve bizim eve yakın olan evini haftada bir ziyaret etmeye başladım tekrardan. Ama bu dersler çok uzun sürmedi. Çünkü Üniversite sınavına hazırlanmam gerekti ve Burak Hocam benden para almadığı için kendimi hep borçlu hissediyordum ona karşı. Ona çok ama çok minnettarım.
- Üniversite yıllarında ise Üniversitenin Müzik Topluluğuna girmek için seçmelere girdim ve kazandım. Üniversite yıllarım boyunca birçok konser verdik.
- Daha sonra Üniversite de Konservatuar açıldı. Benim de ortalamam iyi olduğu için Çift Ana dal Programı ile bir bölüm daha okuyabiliyordum. Konservatuarın seçmelerine ve sınavlarına girdim ve kazandım.
- Fakat Mütevelli Heyeti masraflarımı karşılamak istemedi ve beni konservatuar öğrencisi olarak kabul etmediler. Resmi olarak konservatuar öğrencisi değildim ama arkadaşlarımın birçoğu artık konservatuardandı ve ben benim fakültemden çok orada takılıyordum 🙂 Hocalar beni tanırlardı. Zaten Bölüm başkanı beni odasına çağırıp kabulümün gerçekleşmediğini söylediğinde ek olarak sen de bizim öğrencimizsin istediğin derse istediğin zaman katılabilirsin demişti. Konservatuarda ki hocalarıma çok teşekkür ederim.
- Değerli Ud Virtüözü Bekir Şahin Baloğlu Hocamla tanışmamda bu yıllarda oldu. Okuldaki derslerini hiç kaçırmaz iken bir de Üsküdar da birkaç defa İSMEK derslerine katıldım. Bana çok değerli katkıları olmuştur. Allah muvaffakiyetler versin her daim. Şimdilerde Bekir hocam Yıldız Teknik Üniversitesinde Öğretim görevlisi olarak çalışmakta.
- Üniversite sonrasında işe girdiğim ilk parayla yeni bir ud aldım kendime. Usta Ud yapımcısı Ramazan Calay’ın kapısını çalarak kendisinin elinden çıkmış bir ud aldım kendime. Maaşımın tamamını üstüne 500 TL daha koyarak aldım bu udu. Benim için değerli şeyler bunlar. Bir ziyaretim sırasında Ramazan Ustanın atölyesine Mine Geçili Hanımefendi ve udi partneri içeriye girdiler. Biraz daha takılsaydım herhalde birçok ud ve TRT sanatçısını görmem ve tanımam mümkündü.
- Şimdilerde de Başakşehir Tasavvuf Korosunda yer alıyorum ve müzik hayatım bir şekilde kendini doğal olarak devam ettiriyor.
İnsanın sevdiği şeyleri bulup kendi isteğiyle yapması kadar güzel ve mutlu eden bir şeyle daha karşılaşmadım hayatta.
Bir Çin atasözü der ki;
“Bir saat mutlu olmak istiyorsan
Şekerleme yap.
Bir gün mutlu olmak istiyorsan
Balık tut.
Bir hafta mutlu olmak istiyorsan
Tatile çık.
Bir ay mutlu olmak istiyorsan
Evlen.
Bir yıl mutlu olmak istiyorsan
Servete kon.
Bir ömür boyu mutlu olmak istiyorsan
Sevdiğin işi yap…”
Sevgiyle Kalın.
-Salih Khoja
Leave a Reply