Değerli Okur;
Bu yazımda Suriyeli bir çocuğun okulunda yazdığı bir hikayeciği sizlerle paylaşmak istiyorum.

Bu arkadaşımız 2011 yılında çıkan isyanlar sonrasında, ailesiyle birlikte Türkiye’ye gelmek zorunda kalarak hayatına burada devam etmektedir. İlk geldiği zamanlarda konuşma zorluğu çekerken, şimdilerde sınıfından sadece kendisinin, okulun kitapçığına bir hikâye yazacak kadar güzel yazı yazmakta ve aynı zamanda çok güzel Türkçe konuşmaktadır.

Bu güzel çocuğumuz bir cuma günü evinde otururken Cuma namazında olan babasının çok yakınında bir bomba patlar. Cami eve de çok yakın olduğu için patlama sesi ve şiddeti ev ahalisi tarafından da hissedilir. Zannediyorum bu sebeptendir ki, güzel yürekli çocuğumuz Türkiye’ye geldiklerinde çok az konuşur. Daha 4-5 yaşlarındaki bu çocuğun içinde kalan o kadar çok şey vardır ki …

Aşağıdaki hikayeciği okumadan, kendisi hakkında ki bu küçük girizgahı yapmak istedim. Okurken bir çocuğun diline düğümlenen onca sözden sadece bu tatlı anının yazılmış olması beni çok etkiledi.

Şam’da Kar

Şam’da iken yaşadığım bir anım vardı. Şimdi size bu anımı anlatacağım.

Şam’da iken lapa lapa kar yağıyordu. Hemen ben, küçük ablam Maria, babam ve arkadaşı Gassan hepimiz hazırlandık. Sonra da bahçeye indik ve kartopu oynadık. Kardan adam yaptık. Kardan adam çok farklıydı. Sadece ayakta duran biri gibiydi. Onunla birkaç fotoğraf çekildik. Ardından kar oyunları oynadık ama kızak kaymadık. Daha sonra tekrar fotoğraf çekildik. Kar oyunları oynarken birden büyük ablam Maria düştü. Hepimiz ablam Maria’ya çok güldük.

                O gün çok eğlenmiştik. Şam’da ki eğlenceli günlerimi çok özlüyorum. Suriye’de ki savaş umarım bir an önce biter.

Şahabettin Akbezlizade
2019