26 Eylül 2019 Perşembe günü Marmara denizinin Silivri açıklarında 5.8’lik bir deprem meydana geldi. Bu deprem yaklaşık 10 saniye kadar sürdü. 24 Eylül Salı günü de 4.7’lik bir deprem yaşadık İstanbullular olarak.

Ben ailemle birlikte 99 depremini geçirmiş ve görmüş bir insanım fakat o yıllarda henüz herşeyin farkında değildim. Bu sarsıntının büyüklüğü daha az olsa da, insanı biraz daha derinden sallıyor bu yaşlarda.

Deprem sırasında laptopumun başında bir şeylerle uğraşıyordum. Saat 14:00 ‘te meydana gelen bu depremin ilk saniyeleri o kadar güçlü değildi. Benim ağzımdan besmeleler dökülüyordu bu saniyelerde. Birkaç saniyeden sonra çok kuvvetli bir sarsıntı başladı ve benim bulunduğum katta ki herkes masasının altına girdi. Yanımdaki arkadaşımla beraber bende masamın altına saklandım. Biz masalarımız altındayken bina şiddetli bir biçimde sallanıyordu. Biz de masaların altında koyun koyun sarsıntının geçmesini bekliyorduk. O sıralarda inançlı insanlar için yapılacak şey inandıkları şeye sığınmaktı. İnançlı olmayan arkadaşlarımın hallerini merak ediyordum doğrusu.

Benim aklım da ise eşim vardı.Çünkü depremden korktuğunu biliyor, onun nasıl bir tecrübe yaşadığını hayal ediyordum ve nasıl olduğunu merak ediyordum. Daha az önce iki gün önceki deprem ile ilgili konuşuyorduk. Haberlerde okuduğu bir depremin daha olacağı, Kandilli rasathanesinin verilerine göre bir sürü deprem olduğu ile ilgili bana bilgiler verirken, ben de onunla biraz da alaycı bir dille, depremlerin her zaman olduğunun ve 4 ve üzeri olmadığı sürece hissedilmeyeceğini söylüyordum.

Aklımda eşim varken dilimde ise istemsiz bir şekilde besmele vardı. Sürekli besmele çekiyordum, arada bir de kelime-i şehadet getirmeyi aklıma getiriyor ama henüz ölüm döşeğinde olmadığım aklıma geliyor ve kelime şehadet getirip getirmeme arasında kalıyordum.

Nihayet sallantı sona erdiğinde Herkes dışarı çıkmaya başladı. Acil çıkış kapıları açıldı ve herkes tahliye edildi. Ben henüz binadayken eşimi aramaya koyuldum fakat operatörler hizmet vermiyorlardı. Birkaç defa aradım fakat eşime ulaşamadım. Daha sonra bir banka oturdum ve aklıma WhatsApp’tan aramak geldi. Aradım ve ona ulaştım. Çok korkmuştu ve telefonda ağlayarak gelmemi istiyordu tam bu sırada konuşmamız kesildi. Ona sakin olmasını ve merdivenlerden dışarı çıkmasını söyleyen bir mesaj gönderdim. Mesajımı gördüğünü gördüm. Ben aramaya devam ediyordum, fakat ulaşamıyordum bir türlü. Daha sonra birkaç mesaj daha gönderdim ama okumadığını gördüm. Ve eşimle irtibatım tamamen koptu. Onun bayılabileceği ihtimali aklıma geldi ve daha çok korktum. Çünkü bir keresinde bana bayıldığından bahsetmişti…

Şirketteki herkes dışarıdaydı. Ben eşimin yanına gitmek istiyordum ama arabam bende değildi, şirketin önünden de hiçbir taksi geçmiyordu. Bitaksi uygulaması da çalışmıyordu. Neyse ki bir arkadaşımı gördüm benimle aynı yerde oturan ve onu durdurdum. Beni bırakıp bırakamayacağını sordum, onaylayınca yanına oturdum hemen. O da eşi ve üç çocuğunun yanına gitmeye çalışıyordu.

Arabadayken babamı aradım ve iyi olup olmadığını sordum. Ne dese beğenirsiniz ? Depremi hiç hissetmemiş … 😀

Arkadaşım ile bir yere kadar geldik. O na beni nerede bırakabileceğini sordum ve beni eve kadar bırakacağını söyledi fakat onun yoluna ters bir yerdeydi evim. Bizim evin yoluna baktım ve okullarında tatil olmasından ve panik havasının hala devam etmesinden dolayı olacak ki çok fazla trafik vardı. O yüzden arkadaşımın ailesinin yanına geç kalmasını istemedim ve beni yolunun üstünde bir yerde indirmesini söyledim.

Evime kadar yaklaşık 3 km daha vardı. Etrafta bir taksi yoktu ve nedense ben eşimin dilinin boğazına kaçabileceğini aklıma getirip duruyordum. Bunu da bir yerde dinlemiştim. Bayılan insanların dilleri boğazına kaçabilir ve buna nefes borusunu tıkayabilirmiş.

Ben de bu düşünceler içinde koşmaya başladım. Arada bir arkama bakıp taksi veya dolmuş arıyordum fakat yoktu. Var gücümle koştum, arada bir dinlendim ve sonra koşmaya devam ettim. Bazen de eşimi arıyordum fakat cevap yoktu. Yalan olmasın yaklaşık 10 dakika da vardım eve koşarak. 3 km – 10 dk. Nasıl performans ? 😉

Eşim bahçede bir kamelyaya oturmuş bekliyordu… Nihayet onun iyi olduğunu gördüm ve rahatladım.

Rabbim hayırlı ölümler versin…

M.