Ignorance is bliss

Thomas Gray

Bir şeyi bilmemenin verdiği mutluğu temsil eden bu sözün sahibini gerçekten çok iyi anlıyorum bazen.

Bir şeyi bilmek , özümsemek, anlıyor olmak, aynı zamanda o şeye bir zaman sonra alışmanıza sebep oluyor. Heyecanını kaybediyor.

Bir şarkıyı ilk keşfettiğinizde ki mutluluk karşısında nasıl duygular hissettiğinizi bir düşünün. Ne kadar harika değil mi ?

Ben bu duyguyu çok seviyorum ve her seferinde kendime bu şarkıyı mümkün olabildiğince az eskitmeye, yani az dinlemeye ikna etmeye çalışıyorum. Fakat her seferinde de başarısız oluyorum. Çünkü daha yeni keşfettiğim bu sese karşı bir zayıf noktam oluyor ve hep dinlemek, ilk onu dinlemek ve bu melodiyi ezberlemek istiyorum.

İlk dinlediğinizdeki haz , farkına vardığınızda ki o haz, neşe ve heyecan…

Çok mutluluk ve heyecan verici bir duygu. Hayatınıza gelen bir renk, farklı bir dokunuş.

Zaten rutin hayatımızda bunu aramıyor muyuz ? Farklı bir yorum, farklı bir koku, farklı bir ses veya bir melodi.

Bence bizi bu rutin hayatın içine her geçen gün daha da çok sokan şeyin adıdır “Farkındalık”. Herşeyin farkında olmak kulağa ne kadar da sıkıcı gelmiyor mu ?

Farkındalık ; İlklerin heyecanını kaybettiren şeyin adıdır, bize o hissi .yaşatmayan ve yaşamamızı engelleyen şey.

Çok yerdik biraz da sevelim. Genelde olumsuz şeylerin başımıza gelmesini önler farkındalık aynı zamanda. Ateşin yakıcı bir madde olduğunun farkında olmamız veya bize bir şekilde zarar verecek şeylerin farkında olmamız iyi bir şeydir ve bizi korur. Hayatta daha fazla yaşamamızı sağlar. Hayatta kalma mücadelesindeki yeri ve önemi tartışmasız birinci sırada gelir.

Bu yazıyı bir sonuca bağlama niyetinde değilim. Farkındalık hakkında bazen düşünürüm hala. En sevdiğim dostumla da böyle bir istişaremiz olmuştu üniversite yıllarında. O yüzden bloğumda böyle bir yazının olmasını istedim.

O ilk heyecanı öldürdüğü için kızgın ama hayatta kalmamda bana yardım ettiği için müteşekkirim farkındalığıma.

Sen ne kadar farkındasın ?

Salih Khoja

Sevgiyle.