Challenge = Meydan Okuma

Tam 62 gün önce bir karar aldım. Bu yazımda aldığım bu karar(lar)dan ve bu kararları kararlılıkla nasıl sürdürdüğümden bahsedeceğim.

Pandeminin başından beri (Mart 2020) evden çalışarak çalışma hayatımı idame ettiriyorum. Evdeki çalışma masam ve düzenim pandeminin başında çokta çalışmaya uygun değildi. küçük bir masa, idarelik bir sandalyem vardı. Bunlarla idare ediyordum.

Fakat bir gün geldi ve boyun, bel ve sırt ağrılarım başladı. Bunun üzerine kendime iyi bir çalışma koltuğu aldım ve çalışmalarıma devam ettim. Fakat ağrılarım geçmeyince şirketten masaüstü ekranımı getirdim. Bir süre daha iki ekranlı ve rahat koltuklu bir ortamda çalışmaya devam ettim.

Ne yaptıysam boyun ağrılarıma iyi gelmedi. Ben de doktora gittim ve şikayetlerimden bahsettim. Bana günde kaç saat bilgisayar başında olduğumu sordu. Tam bu dönemde Excel 751 platformunu yeni kurduğum ve eşimin hamile olduğunu öğrendiğim dönemler. Yani her zaman olduğu gibi herşey üst üste. Bu yüzden doktor, “yaklaşık 10 saat” yanıtımın üzerine , “10 saate hiçbir boyun dayanmaz zaten” gibisinden bir laf etti ve elime şu her seferinde tutuşturdukları egzersiz kağıtlarından tutuşturdu ve her doktor gibi ekledi;

– Bunları günde 3 defa 60 gün boyunca yapmalısın.

Dile Kolay tabi !

Doktorun verdiği egzersiz kağıdı

Egzersizlerin çok uzun süreceğini düşündüğümden (buna ayıracak vaktimin olmadığını düşünüyordum) dolayı, elime tutuşturduğu egzersiz kağıdını bir kenara koydum ve çalışmalarıma devam ettim.

Bir gün boyun ağrılarım o kadar fazlaydı ki kafamı sola çeviremiyor ve artık çalışmalarımı sürdüremiyordum.

Tam bu noktada beni motive eden birkaç olay daha yaşadım.

  1. Bir side hustle (yan iş) kurma arifesindeydim
  2. Eşim ilk çocuğumuza hamileydi ve evden ben sorumluydum.

Bu iki ana motivasyon kaynağı veya sorumluluk alanı bir şekilde beni kendime iyi bakmam gerektiğine ikna etti.

Bu farkındalıkla birlikte “kendime iyi bakmalıyım ki etrafımdakilere de iyi bakacak gücüm olsun” mantalitesi kafamda iyice oturmaya başladı.

Uçaklarda oksijen maskesinin ilk kendimize daha sonra çocuğumuza veya yanımızdakilere takılması gerektiği gibi ya da “kendisine hayrı olmayanın kimseye olmaz” sözündeki gibi.

Kendisine hayrı olmayanın kimseye olmaz

Bende hergün yapmam gerekenleri bir checklist haline getirdim ve bu checklistten 60 adet bastırdım. Checlistte işimle, sosyal hayatımla ve spor hayatımla ilgili toplam 7 madde vardı. Bunlardan ikisi boyun egzersizi ve günde en az 15 dk. yürüyüştü.

Bu checlistteki maddeleri her ne olursa olsun günün belli bir vaktinde yapmam gerekiyordu. Günün sonunda bütün maddelere “tik ✔” koymam gerekiyordu.

Bana en zor gelen iki madde de aslında boyun egzersizleri ve yürüyüştü. Bu yüzden kendi instagram hesabımda 15 yakın arkadaşıma her gün yürüyüş pozları paylaşacağımı söyledim. Bunu istikrarı sağlamak için yaptım. İnsan söylediği sözün arkasında durma eğilimi içindedir çünkü. Bende hergün kendimi zorlayabilmek ve motive etmek için böyle bir duyuru yaptım.

Bunun sonucunda hergün en az 15 dk. yürüyüş yaptım ve kendimi çekerek bu arkadaşlarımla paylaştım. Onlarda bana destek oldular.

2 gün önce 60. günümü bitirdim ve checlist kağıtlarım da bittiler.

Öncelikle boyu ağrılarım artık yok 🙂 Kendimi daha sağlıklı ve güçlü hissediyorum. Ayrıca 2 kilo verdiğimi ve daha sonra kilomun sabit kaldığını söyleyebilirim.

60 gün doldurdum diye hergün yaptığım işleri bırakmayı planlamıyorum. Zaten aynı zamanda bir alışkanlık kazanmak içindi bütün bunlar. Artık yürüyüş ve boyun egzersizi yapmadığım zamanlarda kendimi eksik hissetmeye başladım bile 🙂 Umarım devam ettirebilirim 🙂

Sonuç olarak bu serüvenimin bu blogta da olması gerektiğini düşündüm. Umarım sizi de bir nebze motive edebilmişimdir. 🙂

challange
60 Günlük Serüvenim